Paul Reed Smith - Bir Elektrogitar Yapımcısının Hikayesi - Bölüm 1

Paul Reed Smith 1956´da Washington´da müzikle iç içe yaşayan bir ailenin beşinci ve son çocuğu olarak dünyaya geldi. Paul´ün babası matematikçi olarak hayatını kazanmadan önce büyük orkestralarda gitar çalarak ailesini geçindiriyordu. 12 yaşında gitar çalmaya başlayan Paul lisedeyken şehirdeki bazı amatör gruplarla birlikte sahneye çıkıyordu. Bu yıllarda gitar yapımı ilgisini çekmeye başladı. Daha 16 yaşındayken bir ağaç işleme atölyesinde bas gitar yapımı üzerinde çalıştı. Aslında kullanılmış bir bas gitar sapına yeni bir gövde yapmıştı. Bu işin tam kendine göre bir iş olduğunu anlayınca Washington Music Center´da part-time olarak gitar tamir işine başladı. Burada değişik markalardaki pek çok gitar tamiri sırasında kazandığı tecrübe ve beceri daha sonra işine çok yarayacaktı. Dokuz aylık gitar tamirciliği kariyerini, okula devam etmek için bırakmak zorunda kaldı. Bir yıl sonra da babasının yolunu izleyerek bir matematikçi olmak üzere koleje kaydoldu. Fakat bu kez de gitar yapma isteği peşini bırakmayacaktı. Kolejdeki müzik öğretmenini bir elektrogitar yapması karşılığında kendisini müzik dersinden geçirmesi konusunda ikna etti. Böylece Paul 1975´te her şeyini kendisinin yaptığı ilk gitarını bitirdi.

O yaz Paul yatak odasını bir atölyeye dönüşüyor ve evde yaptığı gitarları başarısızca etrafındaki müzik dükkanlarına ve müzisyenlere satmaya çalışıyordu. Bu dönemde gitar satmaya çalıştığı müzisyenler arasında daha sonraları Dire Straits´te ikinci gitar olarak yer alan Jack Sonni de vardı. Bir yandan da gitar tamiri konusunda bilinen ve aranan bir isim olma yolunda yavaş yavaş ilerliyordu. Yaz sonuna doğru yerel bir gitar tamir atölyesi Paul´den Joe Perry´nin (Aerosmith´in gitaristi) en sevdiği gitarı Gibson Les Paul Junior´ın başının tamir edilmesini istedi. Bu olay Paul için çok önemli bir dönüm noktası oldu. Artık babası gibi bir matematikçi olmak istemediğine kesin karar verdi ve koleji bıraktı.

Paul bu arada çevredeki gece kulüplerini geziyor ve yerel gruplarların konserlerini izliyordu. Bu gezilerinin çoğunda da kendi yaptığı gitarları müzisyenlere gösterip fikirlerini alıyordu. Zamanının ve enerjisinin çoğunu, hiç tanımadığı müzisyenlerin kulisine girmek veya en azından yaptığı elektrogitarları kulise sokabilmek için harcadı. 1975 yılında bu denemelerinin birinde Ted Nugent´e gitarlarından birini gösterip denetmek fırsatı buldu. Ted Nugent gitardan etkilenmişti ve Paul´den kendisine yeni bir gitar yapmasını istedi. Anlaşma şöyleydi, Ted Nugent gitara âşık olmazsa gitarı satın almayacaktı. Paul böylece ilk satışını 1976 şubatında Ted Nugent´e yaparak gerçekleştirdi. Bu arada İngiliz müzisyen Peter Frampton bir tur için şehre gelmişti. Paul, Ted Nugent´in gitarını Peter Frampton´a göstermeyi başardı. Sonuç, yeni bir gitar siparişiydi. Paul bu kez üç ayda bitirdiği gitarı 500 dolara sattı.

Bu gitar, yirmi yaşındaki Paul´ün yaptığı onuncu gitardı ve bazı önemli özelliklere sahipti. Paul´ün bu gitarda kullandığı gövde şekli bugüne kadar hemen hiç değişmeden gelmiştir. Klavyedeki kuş şeklindeki pozisyon belirleyicileri ilk kez bu gitarda kullanmaya başlamıştır. Annesi bir kuş gözlemcisi olan Paul´ün, bir kitapta gördüğü kuşun kanat hareketlerini kopyalayarak yarattığı bu sedef parçalar Paul Reed Smith gitarlarının sembolü haline gelmiştir.

1976 baharında şehre bir dizi konser vermeye gelen Carlos Santana´ya Frampton´a yaptığı gitarı göstermeyi düşünen Paul, tesadüfen başka bir grubun gitaristi Al Dimeola´ya gitarı denetme fırsatı buldu. Gitarın sesinden çok etkilenen Dimeola, daha sonraları solo albümü Elegant Gypsy´de kullanacağı 12 telli ve içinde phase shifter´ı olan bir gitar siparişi verdi.

Bu arada Al Dimeola ile karşılaştığı akşam kendisi için gitar kahramanı olan Carlos Santana´yla tanışıp gitarını gösterme fırsatı da yakaladı. Ancak Santana gitarın “sevgi dolu” olduğunu söylese de almaya yanaşmadı.

1977 yılında on yedi tane gitar yapmış olan Paul´ün müşterileri arasında Bruce Springsteen´in bas gitaristi Gary Tallent de vardı. Üst üste gelen başarılı satışlara rağmen enstrüman yapımcılığı bir çok lutiyeye olduğu gibi PRS´e de hayatı devam ettirmeye yetecek bir para kazandırmıyordu. Paul bu yüzden çeşitli tamir atölyelerinde maaşlı olarak çalışmayı denedi. Bir yandan da kendisine elektrogitar yapımında yardımcı olan John Ingram ile gitar üretmeye devam etti.

1980 yılında Heart´ın gitaristi Howard Leese´ye 2000 dolara bir gitar sattı. Bu PRS gitarlarının reklamı açısından çok önemli bir olaydı. Gitarın ses tonundan çok hoşlanan Leese her yerde gitarı ve PRS´i yerlere göklere sığdıramadı. Paul´e Amerika´nın Stradivarus´u diyordu.

Paul´ün küçük yaşlardan beri Santana için özel bir gitar yapmak gibi bir hayali vardı. 1980 sonbaharında bir Santana konserine giderek üzerinde ejderha motifinin olduğu gitarını Santana´ya gösterip şansını bir kez daha denemek istiyordu. Konserden önce kulise gitmek isteyen Paul başarısız oldu ama gitarını Santana´ya göstermesi için görevlilerden birini ikna etmeyi başardı. Görevli beş dakika içinde geri dönüp gitarı gördükten sonra Santana´nın kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Santana kuliste Paul´ün gitarını çalıyordu ve çok beğenmişti. Gitarı az sonra vereceği konserde çalmaya karar verdi ancak konserde kullandığı efekt aletlerinin gitarın manyetikleriyle uyuşmaması nedeniyle sonuç çok kötü oldu ve Santana hemen kendi gitarına döndü. Bu kötü başlangıç Santana´nın fikrini değiştirtecek ve Paul´e yeni bir siparişi vermekten vazgeçirecekti. Kulisten hayal kırıklığıyla çıkan Paul, yoldan Leese´yi arayarak Santana için yaptığı gitarı, Santana´nın kayıt stüdyosuna göndermesini sağladı. Bu kez başarmıştı, Santana gitarı kayıt için kullanmaya ikna oldu ve PRS kendisi için yeni bir gitar yapıncaya kadar ona el koydu.

Santana Paul´ün Frampton için yaptığı gitara “tanrının kazası” diyordu ve Paul´ün asla tekrar aynı kalitede bir gitar yapabileceğine inanmıyordu. Oysa Paul, Santana´nın istediği gitarı bir ay gibi kısa bir zamanda bitirdi ve çocukluk hayalini gerçekleştirmiş oldu. Bu gitar Santana´nın yıllarca kullanacağı en sevdiği gitarlardan biri oldu. Herkes gitar kahramanı Carlos Santana´nın gitarını konserlerde yakından görüyor, konser çekimlerinde kamera Santana´dan çok gitarı gösteriyordu. Bundan daha iyi reklam olamazdı.

Carlos Santana PRS Santana MD ile birlikte

Bu arada Paul, Eric Pritchard ile birlikte çalışarak gitarları daha çabuk ve standart bir şekilde üretebilmek için çeşitli makineler tasarladılar. Bunların arasında gitarın üstündeki akça ağacı bombeli hale getirmek için yaptıkları “dupli-carver” adlı makine ve kendilerinin tasarlayıp yaptıkları manyetikler, gitarın kısa zamanda yapılmasını ve kendine özel bir sese sahip olmasını sağlıyordu. Paul özel tasarıma sahip bu gitarları Yamaha, Guild ve Kramer´e gönderdi. Yamaha PRS´in Japonya´ya geliş biletini karşıladı, telif hakkı için 2000 dolar ve satışlardan %1.5 komisyon teklif ettiyse de Paul bunu kabul etmedi. Bunu izleyen iki yıl boyunca daha farklı bir gitar tasarımı için çalıştı. Amacı büyük gitar firmaları tasarımıyla ilgilenmediği için kendi şirketini kurup kendi gitarlarını yapıp satmaktı. Yeni tasarladığı gitarlardan iki tanesini yanına alarak birçok gitar dükkanı zincirlerini ziyaret ederek sipariş almaya çalışıyordu.

Bu ziyaretlerden birinde Sam Ash gitar dükkanları zinciri Paul´ün gitarlarıyla ilgilendi ve otuz tane sipariş verdi. Aynı zamanda başka gitar dükkanları da sipariş vermeye başlamıştı. Paul, karısının ve birlikte çalıştığı arkadaşlarının da yardımıyla bu siparişleri karşılayacak yeni bir şirket kurmak için 500 bin dolar kredi almanın yeterli olacağını düşündü. Bu krediyi almanın yollarını ararken bir yandan da 1985 NAMM gösterisinde sergilemek için John Ingram ve John Mann ile birlikte prototip gitarları yapmaya devam ediyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder